#aldığım hediyeler ..

[yelkenlerforaa]

[0lsidelyal0]

Bugünün en en kıymetli en özel anııı buuu resmi hediye olarak çizmesi oldu. Aldığım hediyeyi çok çok beğendi ben bu kadar mutlu olacağını tahmin etmemiştim. Onun böyle mutlu olması beni daha da çok mutlu ettiii. Sonra bende sana bir hediye vermek istiyorum dedi ve bana bu resmi çizdiiii. Bana "Büyüyünce bir gemi yapacağım (Bir gemi almayacakmış çünkü o gemiyi birlikte boyamak istiyormuş hazır bir gemi alırsa renklerini sevmezmiş.) ikimiz çok uzaklara gidip Hıçgıdık gibi maceralara atılacağız. " dediii. Bu resmi saklamamı istedi bu resme bakarak yapacakmııış hayalindeki gemiyi. O an o kadar duygusallaştım ki ona sımsıkı sarıldımmm. Biran gözümün önüne kendi çocukluğum geldi ve içimde garip bir his oluştu. Sanki o an sadece ona değil de kendi çocuk halime de sarıldığımı hissettim..

[liimonagaci]

Arkadaşlarıma aldığım hediyeler gelmisss

[filyokusu]

gülümsediğim şükrettiğim şeyler listesi 25nisan'24, gece 12ye kadar semaver çayı ve muhabbet. gece üçe kadar kekik çayıyla birlikte muhabbet. hiç kimseyle paylaşılmamış şeyleri paylaşırken nasibine şükretmek. sonsuz bi alemde sen iyi ki yanımdasın dediğim insanlar için, allahım çok teşekkür ederim. çok güzel insanlarla beraber bir masada oturduk. güldük. ben insan konusunda çok nasipliyim. öyle güzel hediyeler verdi, yatağımı yaptı, kahvaltı hazırladı, sarıldı ki, evimde gibi hissettim .

ve arkadaşlar şükrettiğim şeyler listesini hiç bilmeyen bir insandan aldığım hediyeye bakın. allahım seni çok seviyorum.

"dostlar birbirlerine göbekten değil gönülden bağlı olurar. birbirine gönülden bağlı olanların ise -ismet özel'in ifadesiyle- bağını çözmek imkansızdır. çünkü gönüllerin birbirine nereden bağlı olduğunu bilmek imkânsızdır."

[maksurat]

Eminönünden aldığım hediyeler bugün bir yetimhanede dağıtılmış. Keşke daha fazla alsaydım dedim.. umarım herkese yetmiştir.

...

Dün beni giraffe centre dan aradı, zürafaları besleyişini seyrettik.

...

Bugün Ayşe ile Meryem oruçluydu. Hamdolsun kolay geçti.

...

Ben gelin hanımı sevdim, çok tatlı. Kendisini öpüp sarılasım var. Hep güzel geçimli olalım inşallah.

...

Hatmimi nazlının yıl dönümünde bitirsem çok güzel olacaktı..

[by-hulusi]

GENÇ ADAMIN EVLİLİK KARARI

Genç bir adamın dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu.

En sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi.

Her birine 1000$ verdi ve “bu parayı istediğiniz gibi harcayın” dedi..

Birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. Genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi:

─ Senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!

İkinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini, en sevdiği türden bir suru video CD ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi;

─ Bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacağım.

Üçüncü kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir süre içerisinde para kendini ikiye katladı ve bu parayı da çeşitli yatırım alanlarında kullandı. Genç adama geri gelerek söyle dedi;

─ Bana verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü seni seviyorum!

Dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. Genç adama geri gelerek söyle dedi;

─ Verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir suru kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım.

Genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti.

Karar vermek için epey bir süre düşündü ….. düşündü….. düşündü….. ve sonunda büyük memeli olanla evlenmeye karar verdi…

[sensedim1938]

GENÇ ADAMIN EVLİLİK KARARI

Genç bir adamın dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu.

En sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi.

Her birine 1000$ verdi ve;

“Bu parayı istediğiniz gibi harcayın” dedi..

Birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. Genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi:

- Senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!

İkinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini, en sevdiği türden bir suru video CD ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi;

- Bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacağım.

Üçüncü kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir süre içerisinde para kendini ikiye katladı ve bu parayı da çeşitli yatırım alanlarında kullandı. Genç adama geri gelerek söyle dedi;

- Bana verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü seni seviyorum!

Dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir sürü kitap aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. Genç adama geri gelerek söyle dedi;

- Verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir sürü kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım.

Genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti.

Karar vermek için epey bir süre düşündü…..

Düşündü…..

Düşündü…..

Ve sonunda büyük memeli olanla evlenmeye karar verdi…

Erkek işte 🤣

[doriangray1789]

Seni görmek, yıllar sonra..

Saçlarında benden kalan yıllanmış bir yalnızlığın ağarmış, türemiş kır renkleri..

Gözlerin asil bir yorgunlukla çıkmış güneşe..

İyileşmemiş tenin..

Akdeniz solgunluğu yine ellerin..

Doğduğun gündeyim bugün

O ilk çığlığındayım sanki..

Bugün, uzaktan izlemeliyim yaşlandığını..

Gamzende halen duran mezarım kadar derin günahımı

Ve yüzünde yokluğumu örtmeye çalıştığın o makyaj mağduru mutluluğunu..

Pastanda yanan sensiz yıllarımı sayacağım bugün..

Birileri nefesine alkış tutarken ben, sessiz kalacağım bugün..

Sen dilimlerken ömründen bir parça, bir yandan hediyeler sunacaklar sana..

Kimi kitap, kimi kalem, kimiyse bedavadan sarılacak sana

Ve sen dilek tutmayı unutacaksın yine..

Kalbindeki yokluğun ne olduğunu bile bile..

O sıra kapı çalacak, sen kapıya koşacaksın.. Paspas üstü bir resimde göreceksin tüm pişmanlığımı..

Sen o anın içinde kaybolmuşken henüz, ben çoktan gitmiş olacağım..

Senden farklı değilim Lena..

Senden sonra saçlarımda bir kırgınlık boy verdi ki sorma..

Bitmeyen günler, geceler biriktirdim sana sayfalarca ve dokunulmazlığını ilan ettiğim sol elimi yitirdim seni yaza yaza..

Aşkın sevebileceği herhangi bir tesadüfün çaresizliğinde bekledim seni..

Dünya büyük diyenlerle ölümcül kavgalara girdim..

Ölmedim, öldürmedim seni bir kez daha görebilmek için..

Bugün uzaktan seveceğim seni yine..

Nice yıllara diyeceğim tüm kalbimle..

Bensiz ve mutlu bir hayat yaşaman pahasına Tanrı'dan ödünç aldığım binlerce dua bıraktım mumların arasına..

Bir kasım günü ve yirmisi..

Sol elimi hissediyorum sanki..

Nice yokluğumuza mı diyeceğiz...

PAZAR GÜNLERİ -> müzik gönderilerimde heavy metal gönderimi yapmıyorum o nedenle rahatça dinleyebilirsiniz...

-not: Bu şiirin bir kısmı Oğuzhan Ç ‘’olgun Mavi’’ den alıntılanmıştır- 

[birikmesin]

Bugunden...

Ağlamalı sizlamali bol etkinlikli ve yarışmalı öğrencilerimden tatlı hediyeler aldığım bir gundu.

Ayrıca YDS paketini satamayinca ingilizce ile değiştirdim haberiniz ola

[pazaryerigundem]

KO-MEK’in epoksi kursuyla ev ekonomisine katkı

https://pazaryerigundem.com/haber/189912/ko-mekin-epoksi-kursuyla-ev-ekonomisine-katki/

KO-MEK’in epoksi kursuyla ev ekonomisine katkı

Büyükşehir’in KO-MEK Kurs merkezinde aldıkları epoksi eğitimleriyle kendi başarı hikâyelerini yazdılar

KOCAELİ (İGFA) – Evde bal, pekmez ve tahin gibi doğal ürünler hazırlayarak satışını gerçekleştiren 44 yaşındaki Pelin Gülmez, müşterilerine sattığı ev yapımı ürünlerin yanına teşekkür etmek amacıyla doğal hediyeler göndermek istedi. Aklına kendi el emeği ile yapacağı epoksi ürünler gelince soluğu Kocaeli büuükşehir Belediyesi’nin KO-MEK Karamürsel kurs merkezinde aldı. Doğal olarak kendi elleriyle birbirinden güzel epoksi ürünler yapan Pelin Hanım müşterilerden aldığı güzel geri dönüşümlerle çok mutlu olduğunu ifade etti.

EPOKSİ ÖĞRENMEK İSTEYENLER KO-MEK’E

Ülkemizde yeni yeni bilinmeye başlayan, özelikle yurt dışında ve tatil bölgelerinde çokça satışı yapılan epoksi ürünler son zamanlarda birçok kişinin dikkatini çekiyor. KO-MEK kurs merkezlerinde son zamanlarda vatandaşlar tarafından oldukça ilgi duyulan epoksi kursları, gerek hobi amaçlı öğrenmek isteyenlerin, gerekse bu işin ticaretini yapmak isteyenlerin eğitim merkezi olmuş durumda. KO-MEK Karamürsel kurs merkezi de epoksi kurslarıyla oldukça dikkat çekiyor. Burada alanında uzman eğitmenler tarafından eğitim alan kursiyerler 3. haftanın sonunda kalıplar dökülerek ilk el emeği göz nuru ürünleri hazırlamanın mutluluğunu yaşadı.

“EPOKSİ SAYESİNDE MÜŞTERİLERİM ARTTI”

Yapımı oldukça dikkat isteyen birçok kimyasal ve boyanın karışımı ile hazırlanan epoksi ürünleri gencinden yaşlısına birçok vatandaşın dikkatini çekmiş durumda. Evde doğal ürünler yaparak satışını gerçekleştiren Pelin Gülmez konuşmasında, “Evde yaptığım doğal ürünleri satın alan müşterilerime beni tercih etmelerinden dolayı teşekkür etmek için, sattığım ürünlerin yanına doğal hediyeler koymak istedim. Biraz araştırınca KO-MEK’te epoksi kursu olduğunu öğrendim. Müşteriler doğal ürünler tercih ettiği için ben de bu kursa gelerek doğal bir şeyler yapmak istedim. Şimdiden birçok çeşit ürün hazırladım. Evde hazırladığım ürünlerin yanında gönderdiğim sürprizleri gören müşterilerim bu durumdan oldukça memnun kaldılar. KO-MEK’te epoksi öğrenmem benim işlerimi de artırdı. Bu durumdan hem müşterilerim hem de ben oldukça memnunuz” diye ifade etti.

EV EKONOMİSİNE KATKI

Epoksi öğrenerek satışını yapmak isteyen bir diğer KO-MEK kursiyeri Nurseda Gökçe ise “Burada böyle bir kurs olduğunu öğrenince hemen kayıt yaptırdım. Epoksi kursunu internetten görmüştüm. Burada aldığım eğitimlerle deneyim kazanmak ve bu işin inceliklerini öğrenmek istedim. Burada öğrendiklerimle daha sonra ticaretini yaparak ev ekonomime katkıda bulunmak istiyorum. Yaptığım ürünleri şuanda akrabalarıma ve arkadaşlarıma gönderiyorum ama kendimi daha da geliştirerek bu işi meslek haline döndürmek istiyorum” ifadesini kullandı.

KO-MEK İLE KADIN GİRİŞİMCİLER ARTIYOR

44 kurs merkezinde 387 farklı branşta binlerce kursiyere eğitim veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları (KO-MEK), verdiği epoksi kursuyla vatandaşların yeni ve farklı bir eğitim almalarını sağlarken, hem kadın girişimciliği artıyor, hem de kursiyerlere yeni bir kazanç kapısı açılıyor. Usta eller tarafından epoksi reçinesi ve boyası hazırlanarak anahtarlık, tablo, takı, tepsi ve bunun gibi birçok farklı alanda kullanılan hediyelik eşyalar hazırlanabiliyor. Oldukça dikkat ve hız gerektiren epoksi uygulamalarında ortaya çıkan el emeği göz nuru ürünlerin yapımını öğrenmek isteyen vatandaşlar online olarak www.komek.org adresinden kendilerine en yakın kurs merkezini seçerek kolaylıkla kayıt yaptırıyor.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[arthez]

Reelsda benzer bir şey gördüm ve Annemin talebeliğimde pazar günü stresi içinde canım kumpir çekti diye iki arada bir derede tepsi kumpiri gibi bir şey yaptığı zaman geldi aklıma. Gözlerim doldu. Bugün de ş h nin kursuna bir şey bırakmaya gittim. Yaz talebelerinin sesi geliyordu. Bir tanesini de kapıda gördüm minicik k ne kadar yaramazdır kim bilir. Çok özledim allahım bana hayırlı kurs hayırlı talebeler hayırlı yöneticiler arkadaşlar nasip et. Beni de onlara hayırlı hoca et. Parayla başka sınıfın ödevini yapan, beş dakika dersten çıktığımda oyun oynarken elbiselerini yırtan, cevapları verip beraber çalıştığımız sınavda yüz alanlara hediye alıcam dememe rağmen alamayanlara bile kıyamayıp hediyeler aldığım, bir şeyler alırken onlara da alsam diye düşündüğüm küçük, yaramaz talebelerimi özledim. Bazen umutla bazen korkuyla bakışlarını, göz devirişlerini, en çok da mütalaa da 3 dakika da olsa hepsi aynı anda odaklanıp ders çalışırken onları gurur mutluluk tamamlanmışlık gibi hislerle izlediğim zamanları özledim.

[emirhanizm]

"Erkekler Basit Canlılar" Diye Düşünenlere İthafen..

Erkekler evlenmeye nasıl karar verir ? Genç bir erkeğin dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu. En sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi. Her birine 1000 dolar verdi ve 'Bu parayı istediğiniz gibi harcayın' dedi..  Birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. Genç erkeğe geri geldiğinde şöyle dedi : Senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum! İkinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini, en sevdiği türden bir sürü video CD ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve şöyle dedi : Bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacağım. Üçüncü kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir süre içerisinde para kendini ikiye katladı ve bu parayı da çeşitli yatırım alanlarında kullandı. Genç adama geri gelerek söyle dedi : Bana verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü seni seviyorum! Dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir sürü kitap aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. Genç adama geri gelerek şöyle dedi : Verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir sürü kitap aldım, diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım. Genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti. Karar vermek için epey bir süre düşündü.. Düşündü.. Düşündü.. Ve sonunda büyük memeli olanla evlenmeye karar verdi..

[sanatgibisin]

Anlar çok fazla var. Ama bi bakıyorum şöyle hediye aldığım anlar. Öyle almak için alınmış hediyeler değil ama mesele çocukken elimden düşürmediğim bozuk bir saat vardı bi gün kaybettim aradım taradım bulamadım bi kaç gün sonra babam tamir ettirip doğum günümde hediye etmişti. O anı şuan bile hatırladığımda çok mutlu oluyorum hem saatleri çok sevdiğimden hemde babamla aramda duygu olarak bişeylerin değişmedi zamanlara ait bi anı olduğu için

Hediyenin ve yaşadığımız anların değeri altındaki anlamlardan geliyor hep

[chuvamorte]

Şarap Mahzeni ! #16

Artık onunla iyiden iyiye o kopuk geçen yılları unutmaya başlıyorduk.

Kardeşi ile ofisime sürekli geliyor, günlük rutin işlerini yanımda yapacak kadar samimiyeti çok kısa sürede kurmayı başarmıştık.

Harmanlanan ruhlarımız yeniden birbirlerine kenetlenme niyetindeydi.

Onu en çok, bana ait her şeyi hiç sormadan düşünmeden kullanabilme hakkını kendinde elde etmesini gösterdiği an severdim.

Bir akşam geldiklerinde, bir şeyler yapılması gerekiyordu.

O beni beklerken, bende ona gitmek için sabırsızlıkla işlerimi halletmeye çalışıyordum.

Aslında gün boyu uğraştığım bir problemi çözüp, bu sorunu onun yanında yaşamamak için, kapının önünde arabada telefon trafiğine başladım.

Sonunda işler çığrından çıkmış, ve sarhoş bir kadının gerçekleştirdiği rezilliklerden sorumlu hissetmiştim.

Benim için saatlerce içtiği şarabın etkisiyle girdiği sarhoşluk hali, tanımadığım insanların telefonları ile daha korkunç bir hal almaya başladı.

Az ötede o beni beklerken bu sorunu çözmeye çalışmak beni hem tedirgin hem de öfkelendiriyordu.

Artık telefon konuşması çok uzayınca, ona söylemeden bir şekilde vakit kazanmama gerektiğini hissettim.

İçeriye girdiğimde hiç bir şey olmamış gibi davrandım.

Bir ortağım vardı, candan öte dostum...

Hemen ona durumdan bahsettim sessizce... Tek korkum onun bu durumu anlamadan vakit kazanmak ve telefonda sorunu çözüp tekrar geri gelmekti.

Ama oraya gitme ihtimalimi de göz önünde bulunduruyordum.

Sadece onun üzülmesini istemiyor ve yaşananları bir an önce sona erdirip, onun dizlerinin dibinde anın tadını çıkarmak için sabırsızlanıyordum.

Arkadaşımın babasının bizi çağırdığı yalanı ile ofisten bir şekilde çıkmayı başarmıştık.

Hiç profesyonel değildim. Bu durumu anlamasından o kadar korkuyordum ki sanırım bu korkum, o cümleleri kurarken dilime de yansıdı.

Yola çıktığımızda artık oraya gitmemiz zaruri bir hal almıştı.

Ona yalan söylemek istemiyor, bunu öğrenirse bana çok kızacağını biliyordum.

Ben bu duygular içinde arkadaşıma, ona doğruyu söyleyeceğimi anlatırken telefonum çaldı.

'Ben de seni arayacaktım. Aslında, şey... Ben bir yere gidip gelmem gerekiyor... Biraz durumlar sıkıntılı da... Sana yalan söylemek istedim ama işte...' diye kıvırmaya çalışırken 'Zaten anlamıştım bir şeyler olduğunu' dedi ve telefonu yüzüme kapadı.

Kızdığını anladım...

Durumu anlatınca bana hak vermese de yolculuk halinin getireceği belli olmaz durumlardan ötürü sanırım, ara sıra aramaya başladı.

Yol bitene kadar belki dört belki beş kere nerede olduğumuzu sordu.

Onu o şekilde bırakmak beni çok üzse de gösterdiği anlayış mutluluğuma bir sebep oldu.

Gittiğimde büyük bir kaosun içinde buldum kendimi.

Tam her şeyi çözecekken sabaha karşı 3:30 sularında beni görüntülü aradı.

Onun aramasıyla bir kaos daha başladı...

Ama onun adını asla ağzına aldırmadım.

Ertesi sabah arkadaşımla uyuduğum otel odasından ayrılınca hemen onu aradım.

Artık bir an önce dönmek istiyordum.

Sabahın erken saatlerinde, şarap almak için beklediğim bir yerde dükkanların açılmasını beklerken girdiğim bir takıcı da ona hediyeler aldım.

Aldığım şeyler kolye takılarıydı.

Ona alacağım şeyleri gösterirken öyle mutlu oluyordum ki, artık bir an önce yola koyulup onu görmek istiyordum.

Sanırım beni kıskanıyordu...

Neyse ki gönlünü almasını biliyordum...

[kayitsizliksenligi]

Başlarda çok zorlanıyordum sevgiliye ne alınır konusunda, diğerlerine aldığım basit hediyeler gibi olmasın diye, artık sevgilime ne alayım uzmanı oldum

[doriangray1789]

Küllerinden filizlenmiş hayatlar gördüm Sen rengi yaralardan bir şiir... Aynı şiirden nice ölümcül masallar... Nasıl da eskimiş yıllar... Bütün aynalar mı yalancı Yoksa ben miyim bu kadar ağarmış,çirkin? Ardına bakma diyenler,hep mi haklı? Başımda migrenler esiyor Yerinde yeller... Ne sağımdasın ne solumda Hiçbir yerdesin..... Seni görmek, yıllar sonra.. Saçlarında benden kalan yıllanmış bir yalnızlığın ağarmış, türemiş kır renkleri.. Gözlerin asil bir yorgunlukla çıkmış güneşe.. İyileşmemiş tenin.. Akdeniz solgunluğu yine ellerin.. Doğduğun gündeyim bugün O ilk çığlığındayım sanki.. Bugün, uzaktan izlemeliyim yaşlandığını.. Gamzende halen duran mezarım kadar derin günahımı Ve yüzünde yokluğumu örtmeye çalıştığın o makyaj mağduru mutluluğunu.. Pastanda yanan sensiz yıllarımı sayacağım bugün.. Birileri nefesine alkış tutarken ben, sessiz kalacağım bugün.. Sen dilimlerken ömründen bir parça, bir yandan hediyeler sunacaklar sana.. Kimi kitap, kimi kalem, kimiyse bedavadan sarılacak sana Ve sen dilek tutmayı unutacaksın yine.. Kalbindeki yokluğun ne olduğunu bile bile.. O sıra kapı çalacak, sen kapıya koşacaksın.. Paspas üstü bir resimde göreceksin tüm pişmanlığımı.. Sen o anın içinde kaybolmuşken henüz, ben çoktan gitmiş olacağım.. Senden farklı değilim .... Senden sonra saçlarımda bir kırgınlık boy verdi ki sorma.. Bitmeyen günler, geceler biriktirdim sana sayfalarca ve dokunulmazlığını ilan ettiğim sol elimi yitirdim seni yaza yaza.. Aşkın sevebileceği herhangi bir tesadüfün çaresizliğinde bekledim seni.. Dünya büyük diyenlerle ölümcül kavgalara girdim.. Ölmedim, öldürmedim seni bir kez daha görebilmek için.. Bugün uzaktan seveceğim seni yine.. Nice yıllara diyeceğim tüm kalbimle.. Bensiz ve mutlu bir hayat yaşaman pahasına Tanrı'dan ödünç aldığım binlerce dua bıraktım mumların arasına.. Bir kasım günü ve yirmisi.. Sol elimi hissediyorum sanki.. Nice yokluğumuza..